PEKDEMİR ÇİFTLİĞİ AİLESİ KARŞILIKSIZ YÜKSEK ÖĞRENİM BURSLARI

 

 

 

 

ALAEDDİN

 

     Ötedenberi önüme gelene söylerim. Para verin ve karşılığında köyünüzün tarihinri yazalım diye. Ablamın damadı Halil'e de söylerdim Alaeddin'i yazayım ,siz masrafları karşılayın diye. Sonunda olumlu cevap geldi ve başladık. Hayırlısı olsun. 29.03.2004, Pazartesi.

 

Hayırlı olsun. 

 

 Alaeddin adını eskidenberi beri bilirim. Aynı ovanın biz kuzeyinde onlar ise güneyinde bulunuyor. Üs telik onların ismi, bana kalırsba bizim Yatağan'dan çok daha tarihi. Hatta Alaeddin Keykubad'ın hatırasını da yansıtması sebebiyle daha da etkili ve önemli gibi. Ama Yatağan'ı da yabana atmamak gerek.

            Alaeddin'e sonraki yıllarda, tabii ki 50-60 yıl önce gittim. Belli belirsiz hatıralar var. Bu arada Acıpayam ortaokulundan arkadaşlarım var. Sonrasında bildiklerim daha açık ve net. Ama Alaeddin'i incelemek için vaktim yoktu; şimdilerde iki sebeple inceleyeğim.

            a. Vaktiyle söylemiş olmaklığım,

            b. Her türlü masraflarımın  karşılanacak olması.

 

 

Bakalım, böylece 29 Mart 2004 günü öğleden sonra 13.53 de bu satırları yazıyorum. Hayırlı olsun.

 

I. Yeri,adı,fiziki şartları:  

II.  Alaeddin'in Eski Zamanları  

III. Alaeddin'in Bilinen Zamanlarındaki hayatı

            A. Üretim

            B. Siyaset

            C. Eğlence

            D. Diğerleri

IV. Aleeddin'deki kültür varlığa

            A. Ev deki Maddî kültür

            B. Üretim

            C. .Eğlence

            D. Diğer

V. Ekler,unutulanlar.

          I.. Yeri ve adı

             A. Adı:

             Alaeddin, "dinin yücesi, âlası, yükseği " anlamında bir ünvan olup, en çok Türkiye Selçuklu Sultanlarından Alaeddin Keykubad'ın adı  sebebiyle bilinir. Oysa Harezmşahlardan da Alaeddin ünvanlı hükümdarlar çoktur.

            Alaeddin, kimi zaman "Alaâddin"= Alaüd-din= Ala-ed-din olarak yazıldığı gibi, şimlilerde artık yaygın olarak Alaattin=Alaettin diye de(mesela Ali Vehbi'nin Acıpayam adlı kitabında, s. 332) yazılmaktadır. İçişleri Bakanlığı'nın Köylerimiz kitabında Alâddinköy (1968 Baskısı, s.32 ) diye geçiyor. 1 Kasım 1985 deki durumu yansıtan İçişleri Bakanlığı'nın Türkiye Mülkî İdare Bölümleri , (Ankara 1986, s. 255 ) adlı kitabına göre Alâattin   Denizli'nin Acıpayam ilçesi, merkez bucağına bağlı bir belediyedir. Mahalle sayısı da bir dir. 

            Tam olarak Alaeddin olarak yazılması gereken ada, farklı zamanlarda kısmen farklı imlalarda da rastlanmaktadır. Ancak , buz de bundan sonra, Alaeddin'in resmî adı olan Alâattin şeklini   kullanacağız.

            Adına en erken zamanlarda, XV yy sonlarında  Alaüddin (           ) biçiminde rastlanır. Arap alfabesiyle bu türden yazılışı, XX yüzyıl başlarına kadar ( Aydın Vilayeti Salnamesi) devam etmiştir. Ama kimi zaman Aliyeddin ( Usul-i Coğrafya-ı Kebîr) gibi şekilleri de nadir olarak rastlanmaktadıar.

             Alaeddin, doğrudan bir kişi=şahıs ismi olduğundan , bu adı taşıyan kişiye bağlı bir adlandırma olmalıdır. Ancak hemen belirtelim ki Alaeddin adı, genellikle Osmanlı öncesi hatıralara bağlıdır. Türk şehirlerindeki Alaeddin camileri, Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılmasa bile Osmanlılardan  önceki bir zamanda  inşa edilmiş yapılar   idiler. Bu sebeple Alaeddin köyünün adından dolayı, burasının Osmanlı öncesinde, yani XV.yüzyıl öncesinde kurulduğunu kesinlikle söylüyoruz.

             Alaeddin, bu adı taşıyan bir boy beyinin yerleştiği bir yerdir. Ali Vehbi XX.yüzyıl başlarında bu durumu şöyle anlatıyor (Acıpayam, s. 332):

    "Bu köy halen Oğuz'da yatan ve Oğuz Baba boyundan  bu topraklara yerleşmiş olan obanın önderliğini yapan ve Taşkın Dede lakabile yad edilen Alaettin-Han'ın adını taşımaktadır. Bu zat, köyün batısındaki Kuz deresi'nin kuzey yamacı eteğinde medfundur. Senenin ilk bahar ve son bahar mevsimlerinde mahyeler tertip ederek kabrine ziyaretler yapılmak suretiyle ecdadlarının anılması ve zihinlerde yerleşen ananevi duyguların nisbetinde Alaettin Han'ın yâd edilmesi ve tarihi öneminin belirtilmesi eski bir gelenek ve görenek halindedir" 

          Alaeddin, idari yönden günümüzde Denizli Vilayeti(ili) ,Acıpayam kaza=ilçesine bağlı bir yerleşmedir. XX.yüzyılda Acıpayam adını alan "Kaza"=ilçe ise, eskiden farklı isimler taşıyordu. "Acıpayam "adından hemen önce  kazanın adı Garbi Karağaç idi. Çünkü vaktiyle bağlı olduğu  Hamid=Isparta Sancağı'nda bir başka Karaağaç  olduğundan, daha doğuda olana Şarkî, batıda olana da Garbi Karağaç denmiş idi.

            Garbî Karağaç'ın esası ise Karaağaç olup, Türk yer adı verme gerçeğinin  bir sonucudur. Bu ovaya  1333 senesinde, İbn Battuta'nın  geçmesinden  beri Karaağaç dendiği kesinlikle bilinmektedir. Çünkü İbn Battuta bu adın anlamını arapçaya Siyah orman olarak  çevirmiştir.  Ancak daha bu yıllarda öteki Karaağaç veya Karaağaçlarla karışmaması için farklı bir ikinci adı da olmuştur. En eski adlarından birisi Asi Karağaç'dır ; XV-XVI yüzyıllardaki resmî adı Karaağaç-ı Gölhisar, yani Gölhisar Karaağacıdır.

            Alaeddin i en eski tarihlerde bu kaza adına bağlı olarak görüyoruz.

            Bağlı olduğu sancağa gelince, uzun bir süre , Anadolu Beylerbeyliğinin Hamid Sancağı'na bağlı olmuştur. Karaağaç kazası , bu Sancağın temel kazalarından birisi  olmuştur. Çünkü tahrir=sayım=yazımlarda defterlerde  ilk olarak burası geçmektedir. XIX. yüzyıl ortalarında bir ara Burdur Sancağı teşekkül edince Burdur'a bağlanmıştır. Hamid ve Burdur Sancakları, XIX.yüzyılın ortalarından itibaren, Konya Eyalet=Vilayetine bağlı sayılmıştır.   Nihayet 1884 senesinde kaza ile birlikte Alaeddin de , merkezi İzmir olan Aydın Vilayeti'nin Denizli Sancağına geçecektir. Denizli, 1924 sonrasında "Vilayet" ve Garbi Karaağaç kaza adı da, 1928 den sonra  Acıpayam adını alacaktır.

             Alaeddin adı, arşivlerde XV. yani 1400 lü yıllardan itibaren bilinmekle birlikte, basılı eserlerde şimdilik ilk defa 1870 li yıllarda görüyoruz. Süleyman Şevket'in Hulasa -i Coğrafya'sında (II,cild, İstanbul 1287=1870) ve muhtemelen bundan naklen Ahmed Hamdi Efendi'nin Usul-i Coğrafya-yı Kebîr'inde (İstanbul 1292=1875) geçiyor. Bu son kitapta  verilen bilgi şöyledir(.s.609):

" Karaağac-ı Gölhisar-ı Hamid kazasının şamil olduğu 47 kurası ve 10.200 nüfusu havi ve re'si kazası olan Birinci Kaysar nam karye Burdur kasabasının taraf-ı garbisinde ve 18 saat baidinde vaki 1100 nüfusu camidir  ve bu kazanın kurayı meşhuresinden olan *Kızılhisar* ve *Aşağı Karaçay*  ve *Yukarı Karaçay* ve *Alaeddin* ve *Alaçin* ve *Bedirbeğ* ve *Gümüş* karyeleri " vardır.

                 Alaeddin, şu halde  1860 lı  yıllarda Karağaç-ı Gölhisar  kazasının meşhur köylerinden birisi imiş.

            Alaeddin'in adı yine bu yıllardan itibaren kimi senelerde  nüfusu da verilerek Konya ve Aydın Vilayeti salnamelerinde de geçecektir.

             B. Yeri:

                Alaeddin, günümüzde Acıpayam kazasına bağlıdır. Kimi zaman Acıpayam ovası da denilen Karaağaç ovasında, onun güney tarafında ve kuzeye bakan yüzüne yakın bir düzlükte kurulmuştur. Gerisinde(güneyinde ) Yören=Kızılhisar dağı vardır. Bu dağ üzerindeki yaylalar bu köye aittir. 1313/1895 Aydın Vilayeti Salnamesi, Alaeddin ormanlarından da söz etmekte idi. Bu dağlık alandaki bir geçitten , Tavas yöresine  aşılıabilir . Bu geçit, XVI.yüzyıl başlarında Tona diye yazılan  Doma-Beli olarak bilinmektedir. Bu ad, XV-XVI yüzyıl kayıtlarında Tonga-Tuna olarak yazılmaktadır.

            Ali Vehbi (Aykota), 1914 lerde kaleme aldığı Acıpayam kitabında , Alaeddin'i şöyle tarınmılıyor:

   "Şaman yaylasından Doma-beli'ne uzanan dağın (İlkkuş tepesi) Doma bağı ve Ballık adları ile ayrılan sırtların eteğinde, iki kilometre açıkta ve Kuz deresinden çıkan ve mecrası üzerinde sekiz değirmen kurulan suyun yayıldığı yerde ve düzlükte kurulmuştur. Batı bölgesini Tavas ilçesi ile sınırlayan Doma -beli mevcud ise de Yassıhüyük, Kırca ve Oğuz köyleri ile tarlalarının çevrediği ve birbirine karışması münasebetiyle diğer cihetülerinde muayyen bir sınır tesbiti mümkün değildir.

            Alaeddin, tepelerin biraz ötesinde düzlük bir alandadır. Güneyinde dağlar vardır. Doğusunda Evkara ( şimdilerde Acıpayam'ın bir mahallesi olmuştur) ve Acıpayam=Acı-badem buradadır. Kuzeyinde, Oğuz ile Kırca köyleri vardır. Daha doğrusu Kuzey-doğusunda Oğuz, kuzey-  Kırca köyleri vardır. Kuzeybatısında  Yassıhöyük=Yassıyük köye ve ilerde ise Kızılhisar=şimdiki Serinhisar bulunmaktadır.

                      Alaeddin, ekilebilir geniş arazisi ile Karaağac ovasının en çok dikkati çeken çiftçi=ziraatçı köylerinden birisi idi.

 *Suları:  Alaeddin'in suları boldur.  XVI yüzyılda, Alaeddin suları üzerinde üzerinde altı değirmen çalışmakta idi.

            1914 lerde sekiz değirmen döndürebilen su Alaeddin'e hayat vermektedir. Gerçi bu su sebeabiyle Kırca köyü ile su çekişmeleri de olmuştur (Ali Vehbi). Ancak bu su üzerinde, bilinen en eski zamanlardan beri mesela XVI.yüzyılda un değirmenleri bulunuyordu.

 *Doğal Zengfinlikleri:

            Alaeddin'in dağlarında krom madeni olduğunu söyleyen Ali Vehbi, şöyle yazıyor:

            " Doma-beli'nden At-kuryuğunu sallamaz=Bozdağ tepelerine kadar uzanan dağlarda mevcud olan bitmez-tükenmez krom madenlerinin işletilmesi müyesser olursa ,polat gibi birer pazuya sahip olan işçilerimizin sıhhatleri korunmuş ve hem de hakiki ve daimi bir randımana dayanan hayatları sigortalanmış olur"(s.333).

 *Ulaşımı:

             Alaeddin, şimdilerde Denizli-Korkuteli-Antalya ana kara yolunun üzerindedir. Ancak  eski yüzyıllarda,  yine aynı ana istikametteki kervan  yolunun ,ki ona Uluyol da derlerdi,  biraz güneyine düşerdi. Karahöyük'ün yörenin idarî ve ticari merkezi olduğu dönemlerde oraya 6-8 kmlir bir toprak yol ile bağlı idi.

            Acıpayam, 1870 yılından sonra Karaağaç  kazasının  merkezi olduktan sonra, Alaeddin'den oraya gitmek kolay oldu. Karaağaç kazası 1884 de Denizli'ye bağlandıktan sonra,   Denizli-Acıpayam yolu açılmaya çalışılmış, XX yy başlarında da, ovadaki kesimi tamamlanmış idi. Alaeddin, bu yeni yolun, yakın yıllara kadar olan adı ile şose'nin 500-600 m güneyinde kalıyordu. Eski yüzyıllarda Karahöyük'ü Tavas ovasına bağlıyan  yol buradan geçer, Damo belini aşarak Kızılca üzerinden Hırka ve Tavas'a giderdi.

            Geçmiş yüzyıllarda ulaşım, at ve eşekle yapılır, çoğu zaman da , ayakta rahat yol alınalibel çarık olduğundan yaya gidilirdi. 1930 lu yıllardan sonra kamyonlar, 1940 lardan sonra da otobüsler(küçük de olsa) ulaşımda işe girdi. Şimdilerde de otobüs, minibas ve otomobil ile gidilip gelinmektedir.

             Alaeddin, bu sebeple ulaşım bakımından oldukta rahat bir durumda idi.

 * Nüfusu:; Halkı:

 

            Alaeddin'in yerinde herhangi bir antik kalıntı görülmemiştir. Bu sebeple köyün eski yerinde Türklerden önce bir yerleşme yeri, yani bir köy olmadığı anlaşılıyor. Daha doğuda Alacain'de bu türden Türk-önce iyerleşmenin izleri açıkça belirgindir. Bu sebeple Alaeddin'in insanları doğrudan Asya içlerinden gelip buraya yerleşen Türkler olmalıdır.

            Ali Vehbi , "Hava ve suyu güzel olduğundan halk vücut itibariyle zinde ve gürbüzdür" diyor. Ancak çalışmak üzere "Aydın havalisine giden ve orada karakulluk yapan işçilerin ssıhhatları bozulmaktadır" (s.333).

             Alaeddin hakkındaki bilgiler, aynı zamanda burasının nüfusu ile de ilgilidir. Selçuklu döneminde, muhtemelen XIII.yüzyıl sonlarında kurulmuş olmakla birlikte, bu devre ait kesin bilgilerimiz yoktur. XIV-XV.yüzyıllara ait kayıtlara da şimdilik ulaşamadık. Ancak XVI.yüzyılın başlarından itibaren Alaeddin ile ilgili olarak bilinenler bir hayli çoktur.  

            XVI yüzyıla, 937 H= 1530 miladî yılına  ait yayımlanmış bir arşiv defterinde bir tımar köyü olan Alaeddin'e dair şunları okuyoruz: 

"Kaza-ı Karağac-ı Gölhisar...

Karye-i Alaeddin, nefer: 34

Hane:23 , m(ücerred): 6 , imam: 1, gaib: 1 , sipahi-zâde : 3

H a s ı l maa Mezrea-i Tonga(=Tuna?) ve eşcar-ı cevz der karye-i mezbur  8.990 akça" 

Burada zikredilen rakamlardan , dönemle ilgili olarak şöyle nüfus tahmini yapılabilir:

    23 hane+imam+3 sipahizade=27 hane x 5 er nüfus= 135 .135 +6 bekâr= 141 nüfus.

* 1530 senesinde Alaeddin'de 141 (150 kadar) nüfus vardı. 

*1570 da Alaeddin köyü ve etrafındaki ekinliklerin (mesrea-i Alaeddin ve Mezrea-i Tona)   vergi toplamı 16.521 akçaya yükselmişitir.

            Bu para, iki timarlıya ve bir görevlmiye, Kâtip Mustafa'ya dirlik olarak bölüştürülmüşktür.

            a. Ali'nin timar hissesi: 3.527 akça

            b. Mehmed'in timar hissesi 8000 akça.

 * Alaeddin, mea mezreai Alaeddrin ve Mezrea-i Tona ,

            113 nefer, 69 hane.

            Hasıl: 16.527.

            Resm-i çift: 1605,

            öşr-i hınta(buğday) =            8.000,

            öşr-i şair(arpa)  =             4.500

            Öşr-i bağ                      520

            Öşr-i Bostan                 200

            Resm-i zemîn                   450

            Resm-i kovan                  150

            Deştebanî                       95

            Badıheva........................593

            Öşr-i koz .......................179

            Asiyab/Değirmen 6 kıt'a,  240

             1570 deki rakamlara göre Alaeddin 69x5=   345+ 44 = 389 = 400 kadar nüfusa sahiptir.Nefere göre hesaphlandığında ise 113x3= 339 

            * Daha 1530 larda 27 hane olduğundan, aradan geçen elli senede nüfus bir misliden fazla artmıştır.

            Alaeddin'in üretimnde en çok dikkati çeken çok miktarda Buğday ve Arpa üretimidir.

             Bir fikir vermesi açısından komşu köylerin nefer,hane ve hasıllarını  da özetle veriyoruz.

                                    Nefer                   Hane                       Hâsıl

            *Kırca             65                        38                    3.569

             (Yarısı Denizli'deki Kırcababa ya vakıf)

            * Oğuz             88                    58                    7.340

            * Yassıhüyük  

XVII-XVIII yüzyıllardaki bilgilerimiz, sadece Avarız hanesi sayımı ile ilgili olduğundan, köyün   nüfusu hakkında dolayılı bir fikir verebilir.

 XIX.yüzyılda Alaeddin'in nüfusu ile ilgili olarak daha kesin bilgilere sahibiz.

 1830 lardaki nüfus sayımından Alaeddin'in nüfusu yoktur.

1844-45 yıllarındaki Temettüat sayımı sonuçları ayrıntılıdır. 

*1871/1288 Konya Vilayeti Salnamesi:   147 Hane--------448 nüfus (yalnız  erkek)

*1891/1307 Aydın Vilayeti  Salnamesi    227 Emâkin ....1.170 nüfus

 * 1914 lerde Alaeddin, Ali Vehbi (Aykota)ye göre,  300 hâne ve 1.680 nüfusludur.

 *1927 sayımının neticelerini bilemiyoruz.

* 1935  Alâiddin                        1.246

1940      Alâettin                         1.307

1945 609 e+ 749 k =               1.439

1950                                         1.533

1955.: 916 E+892 K =             1.808

1960

1965  1.237e+1.278k=          2.515

1970 1422 e+ 1613k=             3.035

1975

1980:                                      3.085

1985                                       3.632

1990   1.690+ 1.687 =             3.377        .

1997:                                       2.709 ...(ikametgaha göre. 2.642)

2000.1.413+ 1494 =             2.907

 

            Buna göre Alaeddin, en kalabalık zamanını 1985 lerde yaşamıştır.

              Alaeddin'i daha sağlıklı yorumlamak için, Acıpayam merkezini ve  Alaeddin'in dört yönündeki komşu köylerdeki durumu da kısaca verelim

                        Kırca,               Oğuz                Yassıhöyük       Evkara       Acıpayam

1890           41-119                         19-45               102-289      29-105

 

1927                                                                                                                1.989

1935                                                                                                                2.234

1940                312                  279                              805         446                  2.704

1945                416                  266                              768          455                  3.109

1950                405                  310                                808            -                       3.302

1960                442                  474                              1.292                           3.835

1965                503                  461                              1.328                           4.118

1970                                                                                                                4.857

1075                                                                                                                5.046

1980                451                  465                              1.726                           5.755

1085                430                  390                              1.852                           7.048

1990                                                                                                                8.054

1997                300                  151                              1.836                          16.495  (?)

2000

 

            Alaeddin köyünün, sonra Beldesinin  gelişmesi , nüfus durumundan da çok açık olarak görülebiliyor.

             I. Alaeddin'in Kendine gelmesi: 1923- 1955

             2. Alaeddin'in çok büyük gelişmesi: 1955-1985  

            3. Duraklama ve Yeni gelişmeler

            1985 ve sonrası. Alaeddin, arazi ve geçim imkanlarının en üst düzeyine çıktıktan sonra, hem "göç"  artmış, hem de nüfus artışı durağanlaşmıştır. 1985 sayımında nüfusun kalabalık çıkması, Denizli ve öteki yörelerdeki köyltlerin nüfus sayımı sırasında köye gelmeleri ile gerçekleşmiş olmalıdır.

 Meşhur Aileler:  Ali Vahbi, XX. yüzyılın başlarında, 1914 lerdeki durumu şöyle anlatıyor (s.333):

* Emirler Ailesi: Eski bir sülâle olan Emlirler ailesinden 1155(=      ) doğumlu Emir Hacı Ahmet Ağa, daimi şekilde mutbah kaynatarak bişirttiği imaret çorbası ile yoksulları, karibleri ,yetimleri beslemiş ve her türlü atiye ve ihsaniyle Fukara babası diye ünlenmiş bir hanedandır. Bilhassa halkı iş alanına sevk ederek köyde çiftçiliği zamanla ayarlı bir şekilde yürütmesile atalet ve tenbelliği ortadan kaldırmış, varlık ve bolluğa kavuşturmuş olmasından bu işlek zamanlar Alaettin'in saadet devresi diye anılmaktadır.

            Emir oğullarından Mehmet Kahya, Küçük Halil, Gıdak Süleyman da baba ve dedelerinin yolunu tutan hayırhah insanlardır.

* Kocaahmet oğlu Hacı Mahmut ve Ali Ağa ticaret yolu ile ve Osman Onbaşı deve katarlarile yerli malları taşıyan ve köye bol bol ihtiyaç malzemesi getiren meşhur tüccar ve savranlarıdır.

 * Emin Efendi,  Bağ-bostan sülalesinden Şeyh Mustafa'nın torunu olup, 1280=1864 de doğmuştur. Ali Vehbi, hakkında şöyye yazıyor: " Yanık sedasıyla bilhassa  şöhret alan, her köyde okunan mevlûtlere davet edilen Emin Efendi, fırsatlardan istifade ederek bu toplantılarda ' evlilik bereket, çocuk rahmettir. Evlat kokusu cennet kokusudur. Çocuklarınız size Allah'ın hediyesidir.Onun için onları haram lokma ile beslemeyin, terbiyesinde kusur etmeyin,bir iş ve meslek sahibi olmalarına dikkat edin,hayırlı evlat yetiştirmek en büşyük bahtiyarlıktır' gibi söylerle halkın hissiyatını okşıyarak çocuk okutma hevesini daima tahrik ederdi. Yüreğilde kurulan Maarif cemiyetinin bir âzası olan Emin Efendi, bu gibi öğütleri ile köylerimizde mektep yapılması yolundaki keşebbüslere müessir olmuştur" (s.333-334).

 Ali Vehbi'ye göre (s.334) 1910 lardaki  Konuk Odaları ve İdarecileri:

 

1. Kerimler Odası: Kara İsa ve oğulları Haydar ve Ramazan

 2. Gıdaklar Odası:Hacı Ahmet oğlmu Mehmet Kâhya, Gıdak Hasan ve Hüseyin. 

3. Hacı Abdurahmanlar Odası:Hacı Abdurahnman ve oğulları Hacı Hüseyin ve Osman.

 4. Zeybekler Odası: Hacı Halil İbrahim ve oğulları Mehmet ve Hacı İsmail

 5. Çıraklar Odası:Çırak Ali ve Hacı Mehmet Ali.

 6. Hazinedarlar Odası: Mehmet Kahya oğulları Mehmet Ali , Musa ve Çobanın Koca             Mehmet.

 7. Mehmet Ağalar Odası: Koca Ahmet oğlu Ali Ağa ve oğlu Molla Mustafa

 8. Hacı Mahmutlar Odası: Hacı Mhamut ve oğulları Molla Ahmet, Mustafa, Ramazan, Ömer.

 9. Abdiler Odası:Osman Çavuş ve oğulları Molla Mehmet ve Mustafa.

 10. Kankırlar Odası: Hacı Süleyman Ağa ve Osman Kara  

 

***EĞİTİM:

             MEKTEP: Muhtemelen XV yüzyıldan beri var. Halk karşılıyordu.

            1313/1895 Aydın Vilayeti Salnamesine göre Muallim Ali Efendi'nin görevli olduğu Alaeddin mektebinde 70 talebe vardır.

             Mektep sonraki senelerde de çalışmıştır.

              MEDRESE :

             Alaeddin'de bir "medrese"den, Ali Vehbi (Aykota),  Acıpayam kitabında (Ankara 1951) şöyle söz etmektedir(s.333)." Bağ-bostan lakabıyla anılan sülâleden  müderris Şeyh Mustafa 1173(=1760) da tesis ettiği medresede uzun yıllar müderrislik etmiş ve oğulları İsmail (1213=1798-99) ve Hüseyin (1148 yazılmış ise de 1248=1832 olmalı) ve torunları Emin (1280=1864), Abdurahman (1283=1867) ,Mehmet ((1287=1871)  Konya ve Yatağan medresesinden icazetli birer hoca olup babalarının mesleğini takib etmişlerdir". Burada sözü edilen "medrese"  temel bilgilerin verildiği  bir mektep olarak da kabul edilebilir.

 

Eğitim:  

            Kimi zaman dikkate değer bilgiler vardır. 1965 sayımı sonrasında okuma yazma bilenlerin sayısı 833 olarak verilmiştir. Toplam nüfus olan 2.515 e göre  bu sayı az gibi görünse de, çocuk nüfusun çokluğu sebebiyle bu sayı, % 50 kadar bir okuma yazma oranı demektir.

  II.BÖLÜM   GEÇİM= EKONOMİK HAYAT

            Ali Vehbi Aykota, XX.yüzyıl başlarında Alaeddin'de halkın başlıca geçiminin ziraat ile yani topraktan  olduğunu belirtir.(s.333) "Köy halkı umumiyetle çiftçilik ve işçilikle iştigal etmekte, yayla ve meralarının müsaadesi nisbetinde sığır, kısrak ,keçi ve koyun yetiştirilmektedir". Alaeddin'in  (S.332) " sulanan arazisi hububat ekimine ve bostan dikimine müsaittir. Çok tatlı ve hoş kokusu ile bir hususiyet taşıyan kavunları her yerde rağbet görmektedir. Az miktarda yetiştirilmiş olan bağları ve meyve ağaçları ancak kendi ihtiyaçlarını kollayacak kadardır. Suları mevcut ve toprağının verim kabiliyeti iyi olduğu halde sebze ve meyve bahçeleri yapılmasına heves edilmemiştir".

             Ali Vehbi  "Sanat hayatı" olarak şunları anlatıyor: " Çenberciler soy adı ile şöhret bulan Demirci Hüseyin Usta'nın ecdadından kalan demircilik sanatı, oğulları Hacı Ömer ve Hasan ile torunları Hüseyin, Ramazan ve Bayram taraflarından yaşatılmaktadır. Burada saban demiri, balta ,çapa gibi rençberlik aletleri imal edilerek pazarlarda satılmakta ve bilhassa etraf köylü çiftçileri de saban demirlerini burada yivileütüirmektedirler.

            Eyüb-oğulları ve Kastancı Ali Usta tarafından  kurulmuş olan keçecilik sanatı da halen torunları Hasan ve Ramazan taraflarından devam ettirilmektedir.

                 SİYASİ HAYAT

           A. İlk Dönem: En eskilerden 1946 lara kadar

            B. 1960 Sonrası

            *17.XI.1963 Mahallî seçim=Muhtarlık,

                        4 sandık, 1.022 seçmen

                                          850 kullandı, 756 geçerli.   

            * 2.06.1968 , Mahalli seçim,muhtarlık,

                        4 sandık,             1.132 seçmen

                                          828 kullandı,    753 geçerli.

                 * 27.03.1994 Mahalli, Belediye Başkanlığı,

                        6 sandık, 1.932 seçmen,

                                       1.836 kullandı ,% 95,  1.771 geçerli

                                     ANAP:  700

                                    SHP    : 609

                                    DYP   : 447

                                    RP          7

                                    BBP        5

                                    MHP      3

             * 18.04, 1999 Mahallî,Belediye Başkanlığı Seçimi:

                         13 sandık, 2.516 seçmen,

                                          2.259 kullandı,(% 89,8), 2.167 geçerli.

                        ANAP : 879

                        CHP     768

                        DYP    475

                        MHP       30    

 Genel Seçimler:

 

            1946.

            1950...

 14.10.1973, Milletvekilliği : 5 Sandık

                        Kayıtlı    Oy kullanan      Geçerli         AP         CHP        DP*        MHP     MSP    

            (1)        264                      142              134      20        39         72         -        2         

            (2)            262                       144            134      26         48        53         2        3

            (3)       263                  140            136            29            50            51            4            2

            (4)            264                  133            129            40            14            68            1            3

            (5)             264                  127            125            27            29            65            2            1

          Toplam  1.317               696            658            142            180            309            9            11

           

            * Demokratik Parti

 

* 12.10 1975 Cumhuriyet Senatosu 1/3 Yenileme:

            (1)            270                  155            154            51            78            19            -            6

            (2)            276                  139            134            49            67            14            -            -

            (3)            273                  162            158            56            79            14            5            4

            (4)            271                  151            149            92            46            10            1            -

            (5)            275                  148            145            54            79            8            2            1

 

          Toplam  1.365               755            740            303            349            65            8            11

 *20.X.1991 Milletvekili :

                                kayıtlı         oy kullanan    geçerli   DYP   ANAP    SHP    RP       DSP   SP 

            (1)            296                  264            254            47            135            58            3            10            1         

            (2)            286                  252            244            62            95            73            2            10            2

            (3)            288                  253            233            59            96            64            1            11            2

            (4)            287                  258            246            44            84            100            5            12            1

            (5)            301                  263            253            58            99            83            2            10            1

            869            391                  278            258            52            83            94            10            18            1

    Toplam   1.849             1.568   1.488            322            592               472            23            71            8

 IV.  BÖLÜM:

EĞLENCE-İDMAN=Spor

1. Avcılık:

            "Alaeddin'in  Sürek avı meşhurdur. Sibek Mustafa Çavuş, Kökçü Hasan, Ekti İsmail, Çınar Hasan-Hüseyin  ve Kara Himmet gibi ünlü avcılar atlarına binerek besledikleri av köpekleri ile Ucarı ada bataklığında yaptıkları sürek avlarındaki muvaffakiyetleri iele büyük şöhret kazanmışlardır " (Ali Vehbi, 333).

 Kaynakça:

 

1. Alaeddin Halkı; 

2. Ali Vehbi (Aykota), Acıpayam, Ankara 1951 (yazılışı 1331=1915)

3. Devlet İstatistik Enstitüsü, Nüfus ve Seçim istatistikleri.

4. İstanbul Başbakanlık Arşivi,

5. Ankara, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşivi,

6. Öteki Arşivler.