PEKDEMİR ÇİFTLİĞİ AİLESİ KARŞILIKSIZ YÜKSEK ÖĞRENİM BURSLARI

 

 

 

 

PEKDEMİR ÇİFTLİĞİ’NİN DOĞUŞU

 

Pekdemir Çiftliği, soyadımızdan gelen bir markadır veya unvandır. Bu marka veya unvan, ait olduğumuz, Denizli İli, Acıpayam İlçesi, Alaattin Kasabası’nda doğmuştur. Soyadımız Pekdemir’dir. Dedemiz, Emiroğlu, Kör Hasan Oğlu, Hacı Halil Pekdemir tarafından soyadı kanununun uygulanması sırasında konmuştur.

 

Bu marka veya unvan altında, çeşitli sektörlerde çeşitli müesseseler toplumumuza hizmet vermekte ve 1000’e yakın istihdam sağlanmaktadır. Yani 1000’e yakın kişi evine ekmek götürebilmektedir.

 

Internet sayfalarımızın BAŞLARKEN bölümünde de açıklandığı gibi, bizler Babamızın şemsiyesi altında bir bütün olarak 1976 yılına kadar rençberlikle, yani çiftçilikle uğraşarak geldik. En büyüğümüz Bayram, 1970’li yılların başında, yuvadan ayrılarak kendisine ait yuvayı kurup, Emniyet Teşkilatımıza katılmıştı. Cemal ve Halil tarlada çalışıyorlardı. Cemal 1974 yılında evlenmiş ve 1976 yılında askere gitmişti. Mehmet ve Emine küçüktüler. Recep ise Muğla İşletmecilik Yüksek Okulu ikinci sınıfında okuyordu.

 

Pekdemir Çiftliği’nin temeli 1976 yılında atılmıştı.

 

1970’li yılların başında, kasabamızdan, uzun yıllar ülkemizin çeşitli şehirlerinde bankacılık yapmış olan Rahmetli Nuri Uzun, yumurta üretimi yapan bir çiftlik kurmuş idi. Buradan esinlenerek, bu konunun etüd edilmesi ve bir fizibilite yapılması konusunda, aile meclisi tarafından ortanca çocuk olan Recep’e görev verilmişti. Recep Afyon Başmakçı’daki ve Ege Bölgesi’ndeki çiftlikleri ziyaret ederek uygulamalı bilgi aldı. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ne ziyaret etti ve teknik bilgiler aldı. Bu işin yapılabileceği konusunda aile meclisine bir bilgi sundu.

 

Bu raporun ardından, 1975 yılı tütün hasılatı olan 252.000 TL 1976 yılının başlarında tahsil edilmişti ve Pekdemir Çiftliği’nin doğuş sermayesi 1975 yılının tütün parası olmuştu. Bu para yatırıldı, yetmedi. Acıpayam Ziraat Bankasından 50.000 TL kredi alındı yetmedi. Bu tutar şubenin yetkisinin üst sınırı idi. Denizli Şubesine yönlendirdiler. Denizli Şubesinin yetkisi ise 150.000 TL idi ve buradan yetki alınarak alınan kredinin tutarı 150.000 TL’ye çıkarıldı. Böylece 402.000 TL tutarında yatırım yapılmış oldu. Tabii yatırım tamamlanmamıştı. Daha önce alınan İzmir’deki arsa 1977 yılı başlarında 500.000 TL’ye satılmıştı. Bu satış işlemine Rahmetli Veli Acımaz aracılık etmişti. Bu harcamalar ile birlikte günde 900 dolayında yumurta üretimi gerçekleştirilmeye başlanmıştı. Güzel kazanç vardı. Kapasite genişletilmeliydi. Bunun için ek mali kaynağa ihtiyaç vardı. Ziraat Bankası Denizli Şubesinde bir dosya hazırlandı Genel Müdürlüğe sunulmak üzere. Kabul edilirse, kredinin toplamı 1.000.000 TL’ye çıkarılacaktı. Dosya gitti ve bir süre bekledi, bir haber yoktu. Aile meclisi toplandı Recep’e görev verdi. Durumun yerinde yani Ankara’da takip edilmesi gerekiyordu. Bunun için ilk akla gelen Denizli Eski Senatörlerinden ve 1977 yılında Ziraat Bankası Yönetim Kurulu üyesi olan Rahmetli Kemal demir ziyaret edilecekti. Manyetolu telefonlar kullanılarak randevular alındı ve Recep, bir süre özel kalemde bekledikten sonra Kemal Demir ile makamında baş başa idi. Konuşma çok kısa sürmüştü. Konuşma sırasında Kemal Demir, Recep’e kaç yaşındasın diye sordu. Recep de 19 olarak belirtti. Bunun üzerine, sen 19 yaşında bir genç, köyden kalk Ankara’ya gel ve Ziraat Bankası Yönetim Kurulu ile görüş, diye mırıldandı. Büyük cesaret, dedi. Evlat krediniz hallolacak, dedi ve Recep’e bir orta kahve söyledi. Recep durduğu yerde duramıyordu. İlk defa Türk Kahvesi içiyordu ve çok değişik bulmuştu.

 

Recep bu işler uğraşmak için Ankara’ya gelip giderken sokaklarda ve caddelerde firma isim ve unvanlarına bakıyordu. En çok etkilendiği “Ulubat Çiftliği” idi. Ulubat Çiftliği oluyor da neden Pekdemir Çiftliği olmayacaktı. İlk yumurtanın üretilerek satılmaya başlaması ile Pekdemir Çiftliği unvanıyla yeni bir hayat başlamıştı. Bu arada tütüncülük devam ediyor, tütüncülükten elde edilen hasılat tavukçuluğa aktarılıyordu. Daha sonra Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü’ne bir dosya da ha hazırlanmış ve alınan kredinin toplam tutarı 3.000.000 TL’ ye çıkarılmıştı.

 

Yapılan yatırımlar sonucunda 1978 yılının yaz aylarında günde yaklaşık 5.000 yumurta üretiliyordu ve satış sorunu başlamıştı. Sıcaklarda yumurtayı stoklama güçlüğü de vardı. Aylardan Eylül ayında aile meclisi tekrar bir araya geldi ve Recep’e bir görev daha verildi. Denizli’de bir satış yeri açılmalıydı ve “üreticiden tüketiciye” sloganı ile üretilen yumurtalar tüketicilere sunulacaktı. Bunun için harekete geçildi ve Denizli İstiklal Caddesinde Allı Camiinin yanında ilk satış yeri yatırımı yapıldı. Burada ilk satış 1979 yılının ocak ayında gerçekleştirildi.

 

1979 yılının Ocak ayında satış yerini açılması sırasında kalmak için ev sorunu yaşanmıştı. Kimse bekar erkeklere ev vermiyordu. Bu nedenle, Recep işyerinin arka tarafına koyduğu bir yatak ile yaklaşık üç ay geçirmişti. Tuvalet ihtiyacını Allı Camiinde karşılıyor, yıkanmak için Şehir Hamamını kullanıyordu.

 

Tütüncülük, yumurta üretimi ve marketçilik üçü bir arad gidiyordu. Üçü arasında yapılan verimlilik çalışması sonucunda marketçiliğin daha fazla para kazandığı tespit edilmişti ve bu nedenle 1980 yılının Mayıs ayında Bayramyeri’ndeki ikinci market faaliyete geçmişti.

 

Görüldüğü gibi ne bir define bulunmuş, ne de bir yerlerden haksız kaynak aktarılmıştı.

 

Her gün yaklaşık 18 saatlik bir çalışma ile Pekdemir Çiftliği yoluna devam etmeye başlamıştı.